Üç veya daha küçük yaştaki bazı çocuklar, dili anlama belirtisi göstermezler. Ses çıkarırlar, ancak bunları iletişim kurmak için kullanma biçimleri henüz konuşmayı öğrenmemiş küçük çocuklarınkine benzer. Dilin bazı özelliklerini aynı hızda öğrenmezler. Dilde gecikme yaşayan çocuklar, normal gelişim gösteren akranlarıyla aynı dil gelişim adımlarını takip ederken, her beceriyi akranlarıyla aynı oranda kazanamazlar. Ancak bu çocukların bir kısmı yaşıtlarına yetişebilmektedir. Tipik gelişen akranlarına yetişemeyen diğer çocuklar gelişimsel olarak gecikir. İki yaşındaki bir çocuğun en az 50 kelimelik bir kelime hazinesi varsa ve spontan konuşmada iki kelime kullanmıyorsa, ebeveyn dil gecikmesinden şüphelenebilir. Dil gecikmesi şarttır. Yaşıtlarına yetişemeyen çocuklar konuşma bozukluğu olan çocuklar olarak görülmektedir.
Dil bozukluğu herhangi bir nedenle (zihinsel engellilik, nörolojik bozukluklar, işitme bozukluğu vb.) olabilir. Zeka, işitme, ağız yapısı ve işlevlerindeki kusurların eşlik etmediği dil bozuklukları iki şekilde sınıflandırılabilir.
Zeka, işitme, sözel yapı ve işlevlerdeki bozuklukların eşlik etmediği ve sadece dili etkileyen bir dil bozukluğuna gelişimsel dil bozukluğu (özgül dil bozukluğu) denir .
Dil gecikmesini veya bozukluğunu etkileyebilecek bazı riskler Dilde gecikmeye veya bozulmaya neden olabilecek birçok faktör vardır.
Araştırmalar, genetik dil bozukluğu olan anne, baba veya kardeşi olan çocukların dil bozukluğu geliştirme riskinin diğer çocuklara göre daha yüksek olduğunu açıkça göstermiştir. Şu anda böyle bir genetik riskin varlığı konusunda yapılabilecek pek bir şey yok ancak ailelerin küçük yaşlardan itibaren bu durumun farkında olması ve çocuğun en az etkilenmesi için çocuğun iletişim becerilerini geliştirmeye çalışması gerekiyor.
Ebeveyn etkisi
Araştırmalar sonucunda, çocuklarıyla sık sık oyun oynayan, etkileşimli kitaplar okuyan ve çocukların merak ettiği soruları basit bir dille yanıtlayan ebeveynlerin çocuklarının dil gelişiminin daha iyi olduğu kanıtlanmıştır.
İşitme Kaybı
olan çocuklar, konuşulan dili anlama ve kendilerini sözlü olarak ifade etme sorunları açısından daha büyük risk altındadır. Bu duruma zamanında müdahale edilmezse çocuk iletişim sorunları, öğrenme güçlüğü, sosyal izolasyon gibi sorunlarla karşı karşıya kalacaktır. Araştırmalar, erken teşhis ve müdahale ile çocukların gelecekte yaşıtlarıyla arasındaki farkı kapatabileceğini göstermiştir.
Bilişsel, nörolojik veya gelişimsel bozukluk
Bilişsel bozulma, nörolojik problemler (hidrosefali, felç, nöbetler gibi ) ve otizm spektrum bozukluğu (otizm, yaygın gelişimsel bozukluk )) pek çok tıbbi, gelişimsel ve davranışsal sorunlarının yanı sıra dil ve konuşma becerilerinde güçlükler yaşar. Bazı durumlarda, bir çocuğun konuşma gecikmesi bir konuşma sorunu değil, yukarıda belirtilen bozuklukların habercisi olabilir. Ailelerin ve profesyonellerin bunu dikkate alması ve zamanında rehberlik etmesi önemlidir. Diğer çocuklarla oynamak istemeyen ve kendini ifade etmekte zorlanan 18 aylık bir çocukta dil ve konuşma sorunları olabilir ancak bunlar otizm belirtileri de olabilir. Tüm aileler, konuşma gecikmesi olan bir çocuk için en kötü durum senaryosu ile uğraşmak zorunda değildir. Ancak sorunun erken tespiti önemlidir. Böyle bir durumda bile erken teşhis ve müdahale, sorunun daha hızlı çözülmesini sağlayacaktır.
Hangi durumlarda şüphelenmeliyim?
Özellikle 18-30 ay arası normal zekaya sahip ancak konuşma gecikmeleri olan çocuklarda dil gelişimi sorunlarının belirli durumlarda devam edebileceği konusunda genel bir fikir birliği vardır. Bu durumlar aşağıda sıralanmıştır:
Dili anlamak , dili anlamak genellikle dili kullanmadan önce gelişir . Bazı araştırmalarda, 24 ila 30 ay arasındaki gecikmiş ifade becerilerine sahip çocukların bir yıllık takip değerlendirmeleri, o zamanki sözlü dil anlamalarının kendi dilleriyle tutarlı olduğunu buldu. Bu sonuçlar, ilk aşamada sözlü ifadeleri anlamakta güçlük çeken çocukların konuşma bozukluğu riskinin daha yüksek olduğunu göstermektedir.
Hareketlerin Kullanımı
Geç konuşan çocuklarda, jestlerin veya el işaretlerinin sayısının daha sonraki sözlü dil becerilerini öngördüğü bulunmuştur. Buna göre, farklı iletişim amaçları için çok jest kullanan geç konuşan çocukların, daha az jest kullananlara göre yaşıtlarına yetişme olasılıkları daha yüksektir.
Tanı yaşı
Birçok çalışmanın ortak bulgusu, bir çocuğun dil ve konuşma sorunu ne kadar geç saptanırsa, çocuğun gelişiminin o kadar yavaş olmasıdır. 24 ila 30 aylık bir çocuğun konuşması yavaş gelişiyorsa, yaşıtları hızlı gelişim gösteriyorsa, bu çocuk aradaki farkı kapatana kadar bir dil sorununa müdahale etmek zor olabilir. Bir çocuğun ürettiği kelimeler veya cümleler, gelecekteki dil gelişimini de öngörebilir. Örneğin, 50’den az anlamlı kelimeye sahip 2 yaşındaki çocuklar, dil bozukluğu riski altındadır. Dil bozukluğu riski taşıyan çocukların basit eylemleri kullanma olasılığı daha yüksektir.
Sosyal beceriler
Dil gecikmesi veya dil bozukluğu olan bazı çocuklar genellikle gündüz bakım merkezlerindeki ve okullardaki akranlarından ziyade öğretmenleriyle etkileşime girer. Dil gecikmesi veya dil bozukluğu olan çocuklar da kendilerini sosyal becerilerde yetersiz gösterebilirler. Bu çocuklar oyun becerilerinde yaşıtlarına göre daha düşük performans gösterirler.
Aileler ne yapmalı?
Çocuğunuzun dil veya konuşma gelişiminden şüpheleniyorsanız vakit kaybetmeden bir konuşma ve dil uzmanına danışın. Konuşma ve dil terapisti, standart testlerle çocuğun sözlü dili anlama ve ifade etme düzeyini ölçecek, çocuğun çevreyle olan iletişimini doğal bir ortamda değerlendirecek, gelişimini etkileyebilecek faktörleri belirleyecek ve aileye danışmanlık hizmeti verecektir. Terapiste ek olarak, bir nöropatoloğa danışmak önemliydi. Çünkü çocuğunun konuşma gecikmesi sinir sisteminde komplikasyonsuz geçmedi. Tüm bunları göz önünde bulundurarak çocuğunuzu mutlaka bir doktorla birlikte bir nöroloğa götürmenizi öneririz.