Aileleri çokça düşündüren, daha hamilelik zamanlarında yapılan testlerle yoklamalar yapılan ve ömür boyu sürecek olan bir hastalığı işaret eden otizm nedir sorusu ebeveynlerin merak ettiği önemli konulardandır. Otizm 3 yaşlarında kendini iyice belli etmeye başlayan bireysel ve sosyal çevre ile bağlantı kurmakta zorluk yaşanan bir bilişsel bozukluktur. Nedeninin ise genetik faktörlerin etkisi olduğu sanılmaktadır.
Otizm hastalığı nasıl bir hastalıktır?
Gelişimsel olarak yaşıtlarla kıyaslandığında gerilikler ilk olarak göze çarpar. Örneğin motor becerilerinde gerilik, çocuk ile göz teması kurulmaması, oyun oynamada isteksizlik, iletişim kurmakta isteksizlik, sürekli aynı kelimelerin tekrarlanması gibi belirtiler otizmin varlığını düşündürür.
Otizm korkudan olur mu?
Ani şoklar çocukların kendilerini kapatmalarına ve yaşadıkları korkuyu nasıl bertaraf edeceklerini bilmediklerinden otizme kadar ilerleyen travmalar yaşayarak hastalık haline getirebilirler. Bu süreçte normal olarak yaşanan rutinler onlar için korku teması içereceği için duyu fonksiyonlarının beyin ile ilişkisinde hasarlar ortaya çıkaracaktır.
Otizmliler nelerden hoşlanmaz?
Duyu bütünlemede aksaklıklar yaşandığından kıyafet giydirme ve çıkartmada zorluk çıkarabilirler. Dolayısıyla genel olarak hoşlanmadıkları davranış kendilerine dokunulmasıdır. Tırnakların kesilmesi, saçların yıkanması ya da taranması yine hoşlanmadıkları eylemlerdendir.
Otizmli çocuklar çok hareketli olur mu?
Hiperaktivite otizmli çocuklarda gözlenen bir rahatsızlıktır. Bazı otizm spektrum bozukluğu tanısı konan çocuklarda çok hareketlilik uzun süre dinmeyebilir. Nörolojik nedenlerle de istemsiz yapılan hareketlere sahip olabilirler.
Otizmli çocuğun yüzü nasıl olur?
Otizm spektrum bozukluğu tanısı konan bir çocuğun yüzünde ilk göze çarpan iri gözler ve geniş alın yapısıdır. Dudak yapısı farklıdır. Burun ve yanaklarda basık bir görünüm hakimdir.
Otizmin en belirgin özelliği nedir?
Otizmde en belirgin özellik çocuğun oyunlara karşı ilgisiz olması ya da sadece belli bir oyunda tüm zamanını geçirmek istemesidir. Konuşmada yetersizliğini fark ettikçe, iletişim kurmakta zorluk yaşadıkça kendi kabuğuna çekilir ve sessizleşir.
Otizm tedavi edilmezse ne olur?
Otizmli bireylerin zaten ilişki kuramadıkça güvenli alan oluşturmak için yalnızlığı tercih etmeleri onları sosyal yaşamdan koparırken birde otizm rehabilitasyonu almayan çocuklar bireyselleşme yolunda büyük ketler vurulmasına zemin hazırlar. Rehabilitasyon ile çocukların sosyal çevrelerine ya da günlük yaşamlarına katılım ve uyumlanma sağlanmaya çalışılır. Bu onları ve ailelerin daha ferah bir yaşam sürmelerine olanak sağlar. Tedavinin aksatılması ya da hiç olmaması çocuk için oldukça güç bir yaşam geçirmesine neden olur.
Ani yaşanan korkular çocuklarda travma nedeni olabilir. Travma yaşayan bir çocuk otizm şüphesi doğurduğunda otizm nedir diye aileler bu konuda bilgi sahibi olmak isteyebilir. Biricik çocuklarımız için erken tanı ne kadar önemliyse tedavinin hem rehabilitasyon merkezinde hem de evde hassasiyet ile sürdürülmesi ebeveynlerin ve çocuğun refah içerisinde yaşaması adına elzemdir.